Pnömotoraks akciğerde yırtılma meydana gelmesi sonucunda göğüs boşluğunda hava birikmesi anlamına gelir. Biriken hava, akciğerin rahat genişlemesini bozarak nefes alıp vermeyi güçleştirir.
Akciğer bir ağaca benzetildiğinde solunum sırasında alınan hava havayollarında en uç noktalar olan alveollere kadar taşınarak burada kirli kan olarak bilinen karbondioksitten zengin kanın tekrar oksijenlenmesini ve vücuttaki kan dolaşımına oksijen verilmesini sağlar. Akciğerde solunum ve oksijenlenme işlemi kapalı bir ortamda gerçekleşir. Eğer akciğer dokusunda herhangi bir nedene bağlı yırtılma oluşursa solunumla alınan hava akciğer dokusu ile göğüs duvarı arasında birikir.
Pnömotoraks Nedir?
Pnömotoraks akciğerde yırtılma meydana gelmesi sonucunda göğüs boşluğunda hava birikmesi anlamına gelir. Biriken hava, akciğerin rahat genişlemesini bozarak nefes alıp vermeyi güçleştirir. Özellikle sigara içen kişilerde akciğerlerde bül adı verilen hava kesecikleri oluşur ve bunlar da patladığında pnömotoraks meydana gelir. Fakat sadece bülün patlamasına bağlı olmadan, yani akciğerdeki bir hastalığın (zatürre, kanser, kist gibi) akciğeri yırtması veya travma sonucu akciğerin delinmesi gibi sebeplerden de pnömotoraks meydana gelebilmektedir.
Pnömotoraks Nasıl Meydana Gelir?
En sık görülen neden travmalardır. Bunun yanında yaşa ve/veya kronik hastalıklara bağlı gelişmiş hava keseciklerinin kendiliğinden patlaması sonucunda da görülebilir.
Göğüs kafesi yaralanmaları: Düşme, çarpma veya vurma sonrası; trafik kazası, şiddetli darbe, ateşli veya delici silah yaralanmalarıdır. Bunun yanında akciğer biyopsisi sırasında veya sonrasında, bazen kırık kaburganın akciğere batması sonucunda, kalp masajı sırasında ve bronkoskopi ile biyopsi yapılması sırasında (akciğerin endoskopisi) akciğer sönmesi görülebilir.
Akciğer hastalıkları: Amfizem (en küçük hava keseciklerinin bozulması), zatürre (pnömoni), verem (tüberküloz), sarkoidoz (sebebi tam olarak bilinmeyen, başta akciğerler olmak üzere göz, lenf bezleri, deri, kalp, beyin gibi organları tutabilen bir hastalık), kistik fibroz (akciğerler, pankreas, karaciğer, bağırsaklar, sinüsler ve üreme organları etkileyen kalıtsal bir hastalık), bül, bleb (hava kesecikleri) ve akciğer kanseri pnömotoraks gelişimi için hazırlayıcı olabilir.
Pnömotoraks Belirtileri Nelerdir?
Belirtiler hastalığın şiddetine göre değişir. Genellikle ani başlayan ve şiddetli göğüs ağrısı ile birlikte nefes darlığı görülür. Eğer kaçak büyük ve akciğer sönmüşse hastada ani tansiyon düşüklüğü ve şok gelişebilir. Eşlik eden diğer belirtiler öksürük, nabızda hızlanma ve dudaklarda morarma olabilir.
Bazı hastalarda hiç belirti olmadan hafif seyreden akciğer kaçağı da görülebilir.
Pnömotoraks İçin Risk Grubu Kimlerdir?
Pnömotoraks risk grubu olarak zayıf, sigara içen, 20 – 40 yaş aralığındaki erkekler tanımlanmıştır. Daha önce altta yatan akciğer hastalığı bulunması hazırlayıcı neden olabilir. Bazı genetik hastalıklarda (ör; alfa-1 antitripsin eksikliği) pnömotoraksa eğilim fazladır.
Daha az sıklıkla görülmekle birlikte risk grubunda olan diğer kişiler:
- Basınç değişikliklerine maruz kalanlar (dalgıçlar, uçak yolculuğu yapanlar, pilotlar, dağ tırmanıcıları gibi)
- Suni solunum cihazına bağlı olan hastalardır (mekanik ventilasyon).
Pnömotoraks Tanısı Nasıl Konur?
Tanı hasta şikayetleri, altta yatan akciğer hastalığı varlığı, önceden geçirilmiş pnömotoraks hikayesi ile birleştirilerek konur.
Fizik muayenede solunum seslerinin kaybolur veya azalır ve/veya derinden duyulur. Akciğer radyografisi (düz grafi, bilgisayarlı tomografi) akciğerdeki kaçağın derecesinin belirlenmesi için gereklidir.
Akciğerin tam sönmesi halinde kalp sıkışır ve çalışması engellenir. Vücuda kan pompalanmasını engelleyen tansiyon pnömotraks görülür. Bu hastalara acil yaklaşım gereklidir.
Pnömotoraks Nasıl Tedavi Edilir?
Tedavideki temel prensip göğüs boşluğunda biriken havayı boşaltmak ve akciğer üzerindeki baskıyı azaltmaktır. Bu sebeple, göğüs boşluğuna bir tüp yerleştirilerek hava tahliye edilebilir. Hastaların büyük kısmında bu tedavi yeterli olur, zira akciğerdeki yırtık alanı birkaç günde kendini yenileyerek kapanır. Fakat iyileşmenin uzun sürmesi halinde veya akciğerdeki hava keseciklerinin büyük ve tekrardan patlamaları ihtimali olduğu durumlarda önerilen minimal invaziv yöntemlerle yırtık bölgesinin tamir edilmesi ve hava keseciklerinin çıkartılmasıdır.
Hastadaki kaçak %10-15’lik akciğer sönmesine neden olmuşsa, klinik belirti yok veya hafifse, ilk kez pnömotoraks gelişmişse ve radyolojik değerlendirmede belirgin hava keseceği veya bül yoksa bu hastalar gözlem ve oksijen tedavisiyle takip edilebilir.
Eğer akciğer zarları arasındaki hava miktarı fazla ise veya hastada rahatsız edici belirtiler varsa hapsolan havanı çıkartılması için lokal anestezi ile tüp torakostomi olarak adlandırılan işlem meme hizasından 1 cm’lik kesi ile uygulanır. Yerleştirilen tüp su altı drenajına bağlanır.
Genellikle ilk atakta gözlem ve su altı drenajı yeterlidir. Fakat bazı hastalarda ameliyat ile tedavi gerekebilir. Bu hastalar:
- Hava kaçağı uzayan olgular,
- Tekrarlayan pnömotoraks olguları,
- Çift taraflı pnömotoraks gelişmiş hastalar,
- Tek akciğeri olan hastalar,
Mesleki açıdan pnömotoraks yatkınlığı olan (pilot, dalgıç gibi) hastalar ilk atak olsa bile cerrahi ile tedavi edilir. Kapalı bir ameliyat yöntemi olan video aracılı torakoskopik ameliyatta (VATS) kaçak bölgesi ve varsa eşlik eden büller çıkartılır.
Cerrahi Yaklaşımdan Sonra Nelere Dikkat Edilmelidir?
- Sigara kesinlikle bir daha hiç kullanılmamalı,
- Sigara içilen ortamda dahi durulmamalı (sigarada akciğerin ve diğer organların dahil elastin ve kollajen liflerini parçalayan maddeler hızla ciltten nüfuz ederek kana karışırlar),
- Düzenli yürüyüş yapılmalı,
- Bol meyve ve sebze tüketilmeli,